AYDANCA
TAKİPÇİ SAYISI NASIL ARTAR?
Son on yıldır gazete köşemi zaman zaman size ayırdım. Yetmedi dergi sayfalarımı, o da yetmeyince tüm bu aktiviteleri yapmaya başladım. İyi olan yürekleri, yetenekli elleri motive etmek için elimdeki imkanları kullandım, kullanıyorum.
Şimdi size gerçek bir hikaye anlatacağım. Hikayeye geçmeden, hayatın sosyal medya olmadığını, gerçeğin dokunmak, kokladığını, tattığını hissetmek olduğunu hatırlatmak istiyorum. Aranızda bunu çok iyi bilen ve sadece kendisi için devam edenler var biliyorum. Ama aranızda aynı zamanda hesabını rakamlar sebebiyle terk eden, terk etmek üzere olanlar da var, biliyorum. Çünkü yazıyorsunuz.
Karekteriniz, nedeniniz ne olursa olsun – en umursamazımız için bile – rakamların yükselmesi günümüzde mutluluk kaynağı. Yeter ki tersi olduğunda ‘mutsuz’ olmayın. Çizgiyi iyi çekin, sizi depresif yapmasına, başarısızlık hissi vermesine izin vermeyin.
Mutluluğun formülü olmadığı gibi sosyal medya hesabının tırmanışının da aslıda spesifik bir formülü yok. Kişiye özel. Yine de imkanları maksimumda kullanarak rakamları yükseltmek mümkün. Nasıl mı? Yıllardır TV programı, gazete yazarlığı, kitaplar, ödüllerle hesabı hala ‘milyon4 olamamış birinden dinlemek ister misiniz? Zira yazacaklarımı bu saydığım geçmişe sahip olmadan damdan düşer gibi yüz binlere hatta milyonlara ulaşanlardan duyamazsınız. Çünkü anlatacak bir ‘gerçekleri’ yok. Nereden biliyorum? Çünkü onlara soruyorum. Nasıl yükseldin böyle anlat diyorum. Cevaplar inanın komik. Emin olun hepsi hikaye… Tabi ‘Martha Stewart’ değilsen.
Hesabınızda çok takipçisi olsun istiyorsunuz. Peki ama neden? Gerçekten çok mu yeteneklisin, çok mu komiksin, çok mu bilgilisin? Neden bu arzu? Kazanmak için. Para, ün, güç! Bunlardan herhangi biri veya sadece kazanmışlık hissi için belki de sadece ‘arkadaştan’ geri kalmamak için. Hepsi anlaşılır nedenler. Anlaşılır olmasa ne olacak ki? Siz istedikten sonra? Zaten yeni gerçeğimiz ‘evde kal’ baskısı ile hayata iş sahası açmak gerekiyor. Yaşamı idame ettirmek, bu istek için yeteri kadar önemli bir sebep. Peki instagram’da nasıl yükselebilirsiniz?
Başlayalım mı?
Bu yazımda konu sadece yemek dünyasıdır, baştan not düşelim. Çünkü bu dünyayı biliyorum.
Şimdi bir sorum var size: İçinizde gerçek hayatta milyon arkadaşı olan var mı?
Yüz bin?
On bin?
Hesabınızın üzerinde asılı duran o ‘9 bin’ rakamı, telefon ekranından size küçük gelebilir ama binlerce kişinin orada olması hiç de küçümsenecek bir durum değil. Bunu dünyanın en iyi kadın şeflerinin sosyal medya hesaplarındaki rakamları görerek anlayabilirsiniz:
Martha Stewart 3.8 m
Nigella lawson 2.7 m
Giada De Laurentiis 1,9 m
Rachael Ray 1 m
Anne burrel 615 bin
Donna Hay 488 bin
Cat Cora 303 bin
Ingrid Hoffmann 44.6 bin
Sara Moulton 44 bin
Robin Miller 11.9 bin
(Şubat 2022 rakamlarıdır, bu kişiler tüm dünyada TV ekranlarındadır, oldukça ünlü kişilerdir.)
Onları tüm dünya tanıyor ve izliyor. Gördüğünüz gibi 4 kişi hariç tamamı (liste aslında çok uzun) onbinlerde. Demek ki Neymiş? Sahip olduğunuz rakamlar müthiş rakamlarmış.
Gelelim rakam yolculuğundaki hayallerinizi bir miktar da olsa gerçekleştirmeye! Öncelikle iyi ve bütünlüklü bir hesaba sahip olmanız gerekiyor. Duygulara veya akla hitap edebilen görsel odaklı bir bütünlük bahsettiğim. Sonrasında azim gerekli, hiç yılmamak, bırakmamak.
Yetti mi? Asla! Ne kadar iyi olursanız olun algoritma size yüzde bir görünme şansı veriyor.
Ölme eşeğim ölme… Zor iş.
İşte o yüzden ‘Şans’ da gerekli.
Yetti mi? Hayır!
Sevilmelisiniz: Herkes herkesi sevemez böyle bir şey hayata aykırı ama birilerinin de sizi sevmesi şart.
Para parayı çeker: Yatırım yapmanız gerekli.
Yatırımın iki yöntemi var; legal olarak Instagram’a reklam vermek ya da illegal satın almalar yapmak. İkincisinin bütçesi çok düşük ve etkisi gözle görülür. Instagram diyor ki, reklam verin. Böylelikle bütçenize göre sizi yüzde beş, yüzde on görünür yapıyor. Bu denklem profesyonel hesap yöneten herkes için aynı. Yani reklam yoksa takipçi kesinlikle yok. Peki kolayı var! Mantar gibi üreyen ‘satın alma siteleri’. Meraktan denedim, çünkü satın almaların tehlikeli ve sabun köpüğü olduğunu iddia edenler vardı. Merak ettim ve yaptım. Emin olun çok iyiler. Siz yapmayın diye öyle diyorlar. Şahane bir hizmet. Parası olan ve sahteliği kabul eden için on numara. Ama ben etkileşim istiyorum o yüzden birçok insanın (çalıştıkları isimleri veriyorlar biliyor musun?) çalıştığı o takipçi avcısı şirketlerle çalışmayı red ettim. Evet, bunları yaşadım. Bir de aslında satın alınmış takipçili hesaplar belli oluyor. Markalar genellikle incelemese de, bakan anlayabilir. Bir önemli husus da öyle profiller geliyor ki… Offf sabahlara kadar tek tek çıkarmakla kalmayıp engellemiştim. Baya mesaimi almıştı.
Bir yöntem daha var. Şimdi en etkili yolu açıklıyorum size ta taaaa! En etkilisi ne biliyor musunuz? Rakamlarını çoktan yükseltmiş dostlar. Takipçileri gerçekse inanın çok etkililer. Nereden mi biliyorum?
İşte nihayet başta bahsettiğim hikayeye geldi sıra: Instagram’a başlayalı üç yıl olmuş, takipçi konusunda sınıfta kalmışım zaten. Günlerden bir gün Ayşe Özyılmazel bir postumu ana sayfasında yayınlıyor ve diyor ki, bu kadını takip edin. İşte el vermek, yardım etmek böyle bir şey. Yaptın mı tam yapacaksın, o gün bugündür gerçeği görmüş olmanın mutluluğu içindeyim. Takipçi ayrı ama gerçek hesaba sahip olmanın etkisini elle tutulur şekilde hissettiğim gündür. O yüzden bana kimse hikaye anlatmasın. O zaman gördüm ki story falan hikaye. Eğer takipçin gerçekse müthiş bir etkileşim oluyor. Bir sata içinde yüzlerce, 2 gün içinde 2500 kişi geliyor. Vayyyy!
Etrafınızda gerçek takipçili dostlarınız varsa en hızlı yükselişi ve fark edilmeyi böyle başarabilirsiniz.
O yüzden bu yarışmalara katılın. Kazanmak zaten katılmak… Görünür olmak.
Sosyal medya birçoğumuzun içindeki canavarı uyandırıyor. Bu ne demek? Kimi zaman sahte hayatlar uydurarak bunları sergilemek. Acıyı, mutluluğu bir rant misali sunmak demek. Yemek hikayesinde de öyle. Birgün önce başkasından öğrendiğini, şef tadında anlatmak rol değil de nedir? Peki bu sahtelikler ne uğruna? Elbette daha çok takipçi. Peki daha çok takipçi ne için? Para kazanma ihtimali için elbette. İşler para meselesine gelmeden önce sosyal medya hakikaten iyiydi. Şimdiyse çok iyi oyuncularla karşı karşıyayız. Artık gerçeği ayırt etmek kolay değil. Yine de her zaman dediğim gibi lütfen iyi olan kazansın! Instagram bir pastaysa buradan herkesin bir dilim alması söz konusu değil. Burada popüler olma hedefinizin gerçekteki potansiyelinizi örttüğünü hiç düşündünüz mü? Belki de sizin asıl potansiyeliniz seramik yapmak, resim çizmek veya bitki yetiştirmek. Hesabınız yine olur, iyi olanları takip eder hem siz izleyerek keyif alarak kazanır hem de onlara etkileşim kazandırarak kazandırırsınız. Cats müzikalinde herkes sahnede olsaydı, oyunu kim seyrederdi? İki tarafta da olmanın zor ve keyifli yanları var. Siz potansiyelinizle hayatın keyfini sürün. Potansiyelinizi bilerek yola devam edin. Hayat, sosyal medya rakamlarına üzülmek için çok kısa! Üstelik yemek söz konusu olduğunda endişelenmemiz gereken kuraklık ve tarım sorunu kapıda. O yüzden biraz silkinip rakamlardan kurtulmak belki de en iyisi…