GEZİ
SANTORINI
Kartpostallar Yanıltıcı Olabilir
Santorini simsiyah volkanik kayaların tepesinde, bembeyaz bir köy. Yunanlılar, objektife masmavi yansıyan deniziyle ve kayalıkların üzerine hatta içine yaptıkları beyaz evlerle gerçek bir rüya şehir Oia'yı yaratmış. Santorini demek bir anlamda Oia demek.
Santorini'ye hayırlı bir iş için gittik. Ergun'la çok sevdiğimiz Alp ve Selin'in evlilik töreninde nikah şahitleriydik. Ada zaten çoğu kişinin evlilik seromonisi için tercih ettiği bir lokasyon. Hakikaten gün batımı, dik yamaçları ve bembeyaz evleriyle romantik bir yer Santorini.
Bir saatlik Atina-Santorini uçağından indiğimizde kalacağımız bölgeye yaptığımız kırk dakikalık otobüs yolculuğunda etrafıma bakınırken ‘Sanırım yanlış yerdeyiz’ diye düşünmüştüm. Bitki örtüsü yok denecek kadar az. Uzun mesafelerle görebildiğim tüm binalar da sarı, pembe, eflatun… Yanlış yerde miyim? Hani beyaz, lacivert minyatür misali o güzelim kartpostal evler? Neyse, otobüs kıvrılan yollardan ilerleyerek Oia’deki ‘Perivolas’ otelinin önünde duruyor. Perivolas, dünya çapında en iyi butik otellerden biri. Giriş kapısından içeriye adım attığımızda sanki bambaşka bir dünyayla karşılaşıyoruz. İki adım daha attığında volkanik kızıl, dik yamaçların üzerindeki terasından aşağıya bakmaya doyulmuyor. Ve lacivert dokunuşlarla süslenmiş, beyazın hakim olduğu insan eliyle yapılmış tüm binalar birer sanat şaheseri gibi karşınızda dimdik duruyor. İşte Santorini!
Tam 588 basamak!
Adanın yerleşim bölgeleri deniz seviyesinden çok yüksek. Bunun en iyi örneği başkenti diyebileceğimiz Fira. Burada eski limana inen basamak sayısı tam 588! Öyle böyle dik değil… Burada eşeklerle bir tur yapabilmek ve aşağıya inildiğinde sahilde güzel bir yemek yemek mümkün. Küçük bir araştırmayla en son volkanik faaliyetin 1957 senesinde yaşandığını ve adanın üçte birinin yok olduğunu öğreniyoruz. Bunu anlatan yerli halk “Genellikle elli senede bir hareketlenir bizim volkanlar” diyerek rahatlıkla ekliyor. Birbirimize bakıyoruz. Neyse ki volkanik faaliyetler depremden daha önce fark edilebiliyor.
Gerçek anlamda turistik bir ada
Adanın turistik olan yapısı haliyle en çok yemek ve hizmette kendini gösteriyor. Servis hızlı, her şey, her yer tertemiz. Yemek konusunda sıkıntı çekmeniz pek mümkün değil. Çünkü diğer Yunan adalarının aksine, her türlü dünya mutfağını rahatlıkla bulabileceğiniz bir yer burası. Tabi geleneksel yemekleri seviyorsanız, gelenekseli bulmak biraz zor. Ergun'la arayıp tarayıp, sayısı çok da fazla olmayan bir Rum Tavernası (lokantası) buluyoruz. Feta peyniriyle, kekikli Yunan salatası, vantuzlarıyla mangalda pişirilmiş ahtapot eşliğinde adanın eşsiz gün batımını izliyoruz. Sanki tüm Yunan adalarında aşçılar aynı bahçenin mahsulunu kullanıyor. Ne zaman ve hangi adada yerseniz yiyin, küçük farklılıklar olsa da her daim lezzetli bir salata bu. Diğer taraftan adada deniz ürünlerini, makarna ve kuzu eti yapan çok restoran var ancak dediğim gibi klasik yunan tavernası az.
İkinci gün yaptığımız tekne turunda hemen tüm kıyılarını - ki bunu yapmanızı şiddetle tavsiye ederim - adayı bu şekilde daha net görebiliyorsunuz. Özellikle Oia bölgesindeki Ammoudi Limanı'nı gerçekten görülmeye değer. Zamanınız olursa adada yan yana Rum tavernalarını bulunduğu, belki de deniz kenarında oturulabilecek tek yer olan bu koyda güzel bir yemek keyifli oluyor. Bizim teknenin kaptanı aynı zamanda iyi bir de aşçıymış. Teknenin bir köşesine tüplü barbekü yerleştirmiş ve marinelediği kalamarları, karidesleri bir bir pişirip sofraya kalamata zeytinli makarna, yaz türlüsü ve patlıcan mezelerinin yanına yerleştiriyor Teknede denizin ortasında sofrada yok yok. Kekik, tuz, karabiber ve zeytinyağı ile marinelediği tavukları mangalda nar gibi pişirdikten sonra, iki parmak kalınlığında dilimleyip, üzerine bolca limon suyu sıkıyor. Bunu ben de yaparım, siz de deneyin iyi fikirdir.
Rüya gerçeğe dönüştürülmüş
Santorini adası volkanik bir ada. Kızıl kayalıkları ve siyah deniziyle de hayli ihtişamlı. Ama kartpostallardaki gibi masmavi denizi yok. Fotoğraflarda, yukarıda Ergun'un çektiği fotoğrafların da bazılarında masmavi çıkmış olmasına karşın çıplak gözle baktığınızda denizi kurşuni mavi renkte. Sonuçta Yunanlılar, objektife masmavi yansıyan deniziyle ve kayalıkların üzerine hatta içine yaptıkları beyaz evlerle gerçek bir rüya şehir Oia'yı yaratmış. Santorini demek bir anlamda Oia demek. Dünyanın bir ucundan turistler buraya koşarak ve merakla geliyorsa bu emeğin hakkını teslim etmek gerek. İşletmeciler ve organizasyon firmalarının sahipleride genellikle yabancı. Yerli halk çok kalabalık değil. Zaten bu adada doğup büyüyen yerli halkta volkanik sebeplerden dolayı ciddi ruhsal sıkıntılar olduğunu söylüyorlar. Adalı işletmecilerin söylendiğine göre dünya genelinde nüfus orantısına göre en yüksek intihar girişimi bu adada oluyormuş.
Evet gelelim yazının sonuna, burada öyle beyaz kumlar, nefis sahiller yok. Böyle bir hedefiniz varsa yanlış adres olduğu kesin. Adanın cazibesi tamamen farklı. 14 yaş altındaki çocukların girişinin genellikle yasak olduğu otellerden dolayı etrafta hiç çocuk sesi de duymadım. Nikah törenleri için, balayı için hatta sevgilinizle romantik kısa bir tatil için ideal bir yer Santorini.
Aydan’ın Yıldızları
Izgara ahtapot ☆☆☆☆☆ Az yerde bulabiliyorsunuz ama yapanların hepsi iyi
Deniz mahsullü makarna ☆☆☆☆☆ Sea Side by Natos
Kuzu ☆☆☆☆☆ Metaxi Mas
Midye ☆☆☆☆ Yeşil kabuklu midyeleri mangalda pişiriyorlar gerçekten nefis
Gün batımı eşliğinde kahve ☆☆ Santorini bu günbatımıyla reklam yapıyor ama o saatler çok kalabalık oluyor, kahve içilecek yerler tıklım tıklım, tadı kalmıyor.
Aydan’ın ilk 5’i
Denenecek en iyi şey
Yeşil kabuklu midye ve çıtır ada börekleri
Deniz kenarı yemeği için:
Oio'daki balıkçı kasabası, Ammoudi bölgesi
En güzel manzaralı yemek için:
Oia'daki hemen tüm restoranlar
Kalınacak bölgeler
Oio veya Fira
Gezilecek yerler:
Megalohori, Pyrgos köyleri ve deniz yoluyla ada turu, deniz ısısı yüksek volkanik bölgeler