• Anasayfa
  • Hakkında
  • Galeri
  • Dükkan
  • Blog
  • İletişim
  • TR
  • EN

Aydan Üstkanat

  • Mevsim Takvimi
  • Tarifler
  • Projeler
    • Aşkını Arıyor
    • Mevsimde Yemek
    • Aydan Dostlarla
    • İş Birlikleri
  • Gastronomi
  • Kitaplar
  • Basından
Blog•Gezi

GİRİT

15 Şubat 2015

Kedine Münhasır Bir Diyar: GİRİT

Girit’ten “Hayal kırıklığı” diye bahseden yazılar okumuştum. Üstelik seyahatimden bir kaç gün önce “Fazla beklentiniz yoktur umarım” uyarısını bile almıştım. Beklentim yoktu. Sadece kalbimin en derin yerinde kendimi bildiğim günden beri çoook uzun zamandır sakladığım Giritli köklerimin sıcak daveti vardı…

Kaset çalarda babaanneminkine benzeyen zarif bir ses, babamın en sevdiği şarkıyı söylüyor “Çadırımın üstüne şıp dedi damladı”.  Tipik bir Girit kıraathanesinin içine adım atarken Girit bağımsızlık bayrağının altındaki dolabın üzerinde duran eski tip kasetçaları görüryorum. Yüzyıldır orada sanki. Sadece kasetçalar ve mekan değil, her şey! Hatta köşede, çilingir sofrasının etrafında rahatsız sandalyelerde kral tahtındaymış gibi keyifle oturan Giritliler bile sanki asırlardır orada duruyor.

Biraz önce Heraklion’un dar çarşı sokağında ilerlekten gördüğüm kasap vitrini geliyor aklıma. O tanıdık minicik kokoreçler. Çocukluğum gözümün önünden film şeridi gibi geçiyor. Babamın taze kekikle onları incelikle sarması, özenle pişirmesi, keyifle sofraya getirmesi,, Aynı o vitrindekiler gibi.. Gözümden bir damla yaş kucağıma düşüyor ve çocukluk hatıralarıyla yükselen Girit ruhunu yaşamak üzere, derin bir nefes alarak devam ediyorum Girit’in eski sokaklarında…

Kim ne yazmış, ne diyor unutun…

Artık beni tanıyıp da, Girit kökenli olduğumu bilmeyen sanırım kalmamıştır. Bu sebeple La Cucina’da ilk kez gezi yazısı yazıyorum. Yayın yönetmenim “Sen yazmalısın” dedi. Emir büyük yerden! Zaten bir sene olmuyor yolculuğumdan döneli, ayağımın tozu hala duruyor…

Bir gün Girit’e gitmek, hep aklımın köşesindeydi. Bu seyahat için hiç acele etmedim. Küçükken çok şeyi anlamamıştım, aslında anlatmamışlardı. Insanların köklerinden kopup da zorla başka yerlere gitmelerinin acısını anlamamız zaman almıştı. Işte bu yüzden belki biraz demlenmek, kendimi bulmak, biraz daha olgunlaşarak orada olma isteği vardı. Sonunda böyle hissederek nihayet Girit’i gördüm.

Girit’i görene kadar bu konuda çok araştırdığımı söyleyebilirim. Hatta bazı Türk köşe yazarlarının Girit’ten “Hayal kırıklığı” diye bahseden yazılarını da okudum. Üstelik seyahatimden bir kaç gün önce de “Fazla bir beklentiniz yoktur umarım” diye uyarılmıştım.

Beklentim yoktu. Ne bekleyebilirim ki? Beklemem mi gerekliydi? Herkesin algısı farklı. Birlikte seyehat ettiğimiz 6 kişilik grubumuzda bile eminim şu an Girit için hissettiklerimiz bambaşkadır. Biz Ergun’la bir daha bir daha gideceğiz orası kesin.

Diyeceğim şu ki, eğer orlarla ilgili bir hesabınız varsa, kim ne yazmış, ne diyor unutun. Fırsatınız olduğu anda mutlaka o diyara gidin ve tadını çıkarın.

Biraz Tarih, Biraz Çocukluk Hatıraları, Biraz Bugün…

İnsanlık kadar eski bir tarih var bu topraklarda. Homeros’a göre 90 kenti olan bir adadayım. Ucu bucağı yok sanki. Ona ada demek tuhaf oluyor.

Yeni herhangi bir şeyin izine pek rastlamadım, tutucu, eski ve vakur bir ada burası. Kaldığım 6 gün içinde adayı bir uçtan diğer uca, bıkmadan dağ tepe dolaşıyoruz. Karış karış… “Ah Kazançakis’I bir kere daha okusaydım” diye hayıflanırken adanın dağlarla çevrili dokusunda Minos uygarlığının kalıntılarına uzanıyor yolumuz.

Sıcak ve zor bir yol. Gruptakiler bir aralık bougatsa’ları mideye indiriyor. Baklava hamurunu andıran Mizitra veya muhallebili (semolina ile hazırlanmış bol sütlü) çıtır çıtır bir börek bougatsa. Tatlı yemediğimden vitrinde kendi halinde duran Kalitsounia (poğaça) sipariş veriyorum ben. Aman tanrım! Bu poğaça ise bizim yediklerimiz ne? Girit’e özel  bu poğaçalar inanılmaz lezzetli. Görüntüsüne aldanmayın, mutlaka tadın.

Neyse dönelim kalıntılarımıza! Eh yediklerimizi yakmanın en iyi yöntemi, öyle kocaman bir yer ki, taş taş taş… Bir iki saat yürüsek yine acıkırız biz diye düşünerek rehberimizi dinlemeye başlıyorum merakla.

Tarihi millattan binlerce yıl öncesine dayanıyor bu uygarlığın. Burada karşılaştığımız Venedik esintileri Roma ve Osmanlı’nın bıraktığı izler etkileyici. Manastır ve kiliselerin yanında hala cami olarak göğe yükselen minarelerini de şehir merkezlerinde görmek mümkün. Sakın Girit’I “Deniz, güneş, kum eşittir Yunan adası” olarak düşünmeyin. İşte o zaman hayal kırıklığınız olacaktır. Burada var olan şey bambaşka, derin ve etkileyici.

Benim açımdan yaptığımız en büyük hata Ağustos sıcağında gitmek oldu. Girit için en doğru zamanlar bence bahar ayları. Tarihiyle, halkıyla, lacivert, kırmızı, beyaz bağımsızlık bayrağıyla burası bambaşka bir diyar. Girit’e her hangi bir Yunan adası demek mümkün değil.

Gelsin Yemekler!

Girit’te kaldığım süre içinde tipik Yunan mezelerini ve yemeklerini bol bol gördüm. Ama bunun çok çok ötesinde Girit’in kendine ait oldukça sağlam bir mutfağı var.

Üstelik bu mutfak öyle herkesin ezberlediği “ot yemeklerine” dayanmıyor. Av etleri, küçük hayvanlar bolca tüketilmekte adada. Ben, tavşan, keçi, salyangoz yemiyorum. Yani oralarda en çok yenilen şeyleri… Muhtemelen atalarımın kemiklerini sızlatıyorum. Sanırım her an vejeteryanlığa biraz daha  yaklaşıyorum. Ama Giritte bu da sorun değil. Peynir, zeytin ve yeşilliğin en güzeli bu adada.

Sofralar her daim “Dakos” ile açılış yapıyor Giritte. Dako ismindeki tam buğday unundan yapılan peksimete bol domates, zeytinyağı ve peynir parçacıkları eşlik ediyor. Çok lezzetli. Beni doyurur darken ardından gelen her şeyi silip süpürebiliyorsunuz mideye oturmuyor. “Mizitra” sını ne yapıp edip bulun. Zaten adanın güneyine giderken in-cin olmayan bir yolda küçük bir karavanda mizitralı gözlemelerle karşılaşacaksınız sakın geri çevirmeyin. Girit’te bulabileceğiniz, ve sadece buraya özel taze bir peynir mizitra. Anız (küçük baş hayvanların ilk sütü) sütü kullanılarak yapılan bu peynir, tuzsuz, yağlı ve inanılmaz lezzetli. Tatlı lor peyniri ile gravyer arasında bir lezzeti var.

Kaloma yani bizim deyimimizle Kalamata ‘nın ana vatanı burası, üretimi bol. Dolayısıyle tüm salatalardan bolca fıştkırıyor. Tuzu az, eti bol, benim için zeytinin kralı. Tek korkum onu yerseniz bir daha salamura zeytin yemeyebilirsiniz. Tüm Yunan adalarındaki gibi burada da bolca tüketilmekte.

Menülerde en çok göreceğiniz şey “Saganaki” olacak. Fırın veya tavada hazırlanan tüm kızartmalara saganaki diyorlar.

Skordalia yani sarımsak pate ise isterseniz geliyor. Menüde bulamayabilirsiniz. İçinde haşlanmış patates, bol sarımsak, ekmek kırıntısı ve fındık bulunan Girit’e özel bu mezeyi çikuda yani Girit rakısı ile deneyin pişman olmazsınız. Ama her restoranda bulunmuyor. Daha çok evlerde ve bazı lokantalarda yapılıyor.

Hohli yani salyangoz elbette merakımdan söyledim ama itiraf ediyorum bir adet bile yiyemedim. Girit mutfağının en önemli yemeği salyangoz, bir lezzet avcısı olarak kendi topraklarımdan bu yemeği yemeden dönmem biraz ayıp oldu sanırım.

Bu kadar çok yemek içinde en özeli hangisi derseniz ayırım yapamam ama Giritliler hiç tereddütsüz Apaki (tütsülenmiş domuz eti) ve  Ahinos (deniz kestanesi) diyor. O sebeple ne yapın edin onların da tadına mutlaka bakın!

Çok gezdik ve yedik. Orada bulunduğumuz her anı değerlendirmeye çalıştık. Knosos, Arkali Manastırı, Zorba filminin çekildiği Stavros Plajı, Heraklion, Hanya, Rthymno derken, adanın önemli bir bölümünü gördük.

Yemek kültürüne ait dolu dolu bilgi ceplerimde dönüyorum Anadolu topraklarına. İçimde huzur, kalbimde Girit ve mutfağımda pişmeye hazır Girit yemekleri ile…

Aydan’ın Yıldızları

Apaki ☆☆ Hemen hemen tüm tavernalarda bulabilirsiniz.

Dakos ☆☆☆☆ Tüm restoranlarda

Peynir Saganaki ☆☆☆☆☆ Yunanistana özel sarı gravyer peynirinin yağda kızarmış hali, tüm mönülerde bulunmakta.

Bougatsa ☆☆☆ Hanya’da Kipkop Café’de

Ahinos ☆☆☆☆ Sadece balık restoranlarında

Mizitra ☆☆☆☆☆ Neredeyse tüm hamur işlerinde bulunan mizitra bence nefis bir peynir.

Kalamata ☆☆☆☆☆ Nefis bir zeytin çeşidi

Avli ☆☆☆☆☆ Burası Rthmno’da güzel bir restoran. İnanılmaz güzel mutfağa sahip. Karides, ahtapot gerçekten harika.

Lemon Tree ☆☆☆ Burası da bir restoran tüm guide’larda ismi geçiyor. Çok turistik, kalabalık ve seviliyor. Ama bence ortalama bir mutfağı var.

 

Aydan’ın ilk 5’i

Denenecek en güzel hamur işi:
Cheese Pie denilen poğaça ve çiğ börekleri. Özellikle Sfakion yolunda bulunan gözlemecideki mizitralı gözlemeler.

Denenecek en güzel restoranlar:
Tamam – Hanya (Et ağırlıklı, özel mezeleri ve çok güzel salataları olan bir mekan),  Avli – Rethmno (Hem balık, hem et restoranı), Zefyros-Rthmno  (Balık restoranı), The Three Brothers Taverna – Sfakion (Balık restoranı)

En güzel yemek:
The Three Brothers Taverna’da Tütsülenmiş Çipura ve Avli’nin ahtapot ızgarası, Her restoranın Greek Salad’ı

En güzel mekan:
Avli

En güzel deniz ürünü:
Izgara ahtapot (Avli) ve fırınlanmış gravyerli midye (The three brothers)

 

Önceki Artmazsa Yetmez
Sonraki Kedi ve Köpeklerde Obezite

Primary Sidebar

Abone Olun

Son Yazılar

  • Tarifler

    Yulaf Çanağında Yoğurtlu Meyve

  • Tarifler

    Köz Patlıcanlı Galette

  • Tarifler

    Pancar Yaprağı Kavurma

  • Blog

    FIP savaşçıları için

  • Blog

    FIP tedavisinde GS-441524

  • Blog

    Coco Nerede?

  • Raftaki Kitaplar

    Yap Ye Paylaş

Favayı genel olarak severler ama taze bakla yemeg Favayı genel olarak severler ama taze bakla yemeğini seven var sevmeyen var. Zor bir sebze biliyorum bir de üzerine alerjik de olabiliyor. Bu canım tarif çok beğeni almayabilir, baştan biliyor ve kabul ediyorum. 
Gelelim benim gibi bakla sevenlere. Bakla yemeği dünyanın en kolay yemeği. Mesele iyi bir zeytinyağı kullanmak ben hep @solivezeytin kullanıyorum biliyorsunuz. Zeytinyağı önemli bir konu bu yemeklerde, riske giremiyorum ama bu kez @iksirolive kullandım, baya iyiymiş.
Yağ iyi ise sonrası baklanın tazeliğiyle doğru orantılı. 
Büyük bir soğan yarım kilodan biraz fazla taze baklaya tam. Bol zeytinyağında soteliyorum, bol dediğim tencerenin dibini kaplayıp biraz yüksek koyulacak. Bu yükseltiyi hiç bir yemekte yapmam, bakla için şart. Bu baklayı yaparken 3 enginar koydum. (Ergun tarafından akşam yendi. Tencerede araştırma yapıp bir minik parçasını buldum ve tabağın önüne yerleştirdim.) 
Enginarın üzerine temizlenmiş baklaları, tuzunu ve bir bardak su koyup önce yüksek sonra orta ateşte 30 dakika pişirmek kafi. Tabi benim tencere @wmf_turkiye özel taban, baklalar da su gibiydi. Pişirme süresi önemli, bu konuda dikkatli olun. Tadın öyle alın ocaktan. Belki de bi 10-15 dakika daha gerekecek, mutlaka tadın olur mu?
Ocaktan almadan tek aşkı dereotunu kavuşturmak gerek. Bol dereotu ekledim ve karıştırıp kapağını kapattım. 
Biraz ılınınca biraz daha zeytinyağı ilavesi bence olmazsa olmaz.
Şeker kullanmıyorum, kullananın göreceli’ daha lezzetli olacaktır. Ben şeker girdimi sevmiyorum. Tuzunun ayarı ve pişirmesi de kararındaysa offf. Sarımsaklı çırpılmış süzme yoğurt. Biraz yağlı acı pul biber ve bolca soğan kıtırı ile harmanladığım dereotu son dokunuş. Öyle bir dokunuş ki şu an yazarken gidip tekrar yiyesim var, fena canım çekti.
Sevenlere kolay gelsin! Sevmeyenlere bugünkü önerim ne olsun? Fikir olarak durun bakimmm düşünüyorum….
Aaa buldum! Güzel bir fırında Brüksel lahanası yanında balık? Nasıl, oldu mu?
Hadi öptümmm afiyetle!
Not: Taze sarımsak varsa tereddüt etmeyin pişirirken ekleyin. Baklalar tüylüyse önce biraz unla ovun
#bakla #yemek #çarşambatarifi #goodfood #vegetarian
Hakikaten özledik. ‘Normal’ bildiğimiz, e Hakikaten özledik. 
‘Normal’ bildiğimiz, ezberlediğimiz her şeye özlem duyuyoruz.
Bu covit bombası her şeyi alt üst etti. Korkutuyor, travma ve kayıp yaşatıyor evet ama biraz da bizi kendimize getirdi sanki. Normal dediklerimize bi uzaktan bakıp değerlendirmemize, kıymet bilinmesine, bi uyanışa da sebep oldu. 
Bugün normallerimizden biri restoranlar açıldı.
Aylardır bu sektördeki insanlar çok zor günler geçirdi. İşverenin kirası, vergisi, çalışanı... Çalışanların gelir kaybı hatta iş kaybı, parasızlık.
Peki ne değişti de bugün açıldı? 
bu kadar zaman bu ızdırap 
ne içindi?
Pandemi restaurant sistemi mi oturtuldu? Denetleme ağı mı kuruldu? Tüm restoranlar pandemi özel kuralları ile mi donatıldı? Ne oldu? Bu kadar zamanda marsa gidilirdi. Ne oldu?
Şimdi sorum sana; özlediğini, iyi geldiğini biliyorum ama covit hala orta yerde duruyor peki gidecek misin? Beklentin ne şu an restoranlardan?
#pandemi #restoran #yemek #istanbul #restoranlaraçıldı
Son kan portakalları İle... Yumuşacık tava k Son kan portakalları İle...
Yumuşacık tava keki pancake ile...
Missss gibi bir Pazar’a günaydın olsun.
Kan portakalı 1938 yılından beri yerli üretiliyor. Çok talep olmaması, diğer cinslere göre az verim alınması, raf ömrünün yine diğerleri gibi uzun olmaması sebebiyle az üretiliyor. Ama sıkı durun! Tüm portakallardan dört kat fazla C vitamini ve antioksidana sahip. Belki iletide tıpkı pembe İzmir kilizman üzümü gibi yok olacak. Bu tip ürünleri manavdan, marketten sürekli talep etmeliyiz. Tabi eğer ekimine devam etsin, sürekliliği olsun istiyorsak. Bu da günün minik bir notu olsun. Fazlası İçin @foodonlineaydan dergisinin narenciye dosyasına bir göz atabilirsiniz. Dergi linki profilde, herkese açık. 
#kanportakalı #portakal #pancake #goodfood #sugarfree #agave #şekersiz
Vallaha bi şey söyliyeyim mi? İstediğin ka Vallaha bi şey söyliyeyim mi? İstediğin kadar artistik fotoğraf çek. İçindeki ne, mesele o. Gerisi hikaye. Ne fotoğraflar çektik, ne işler çıktı o objektiflerden. Şimdi bahse girerim kriz anı alelacele tabağa koyup telefonla çektiğim şu minnoş sigara börekleri hepsini sollayacak 🤭
Ben sigara böreği hastasıyım bilmiyorum artık. Siz ne kadar seviyorsunuz birazdan göreceğiz 😅
Tüyo vereyim; içinde beyaz peynir ve Bergama tulumu olacak. Yufkayı bızzzzt sarmadan su fıslanacak ve en önemlisi yağ ısısı ne kızmış ne de kızmamış olacak. Durum bu merkezde!
#kimsevmez #sigaraböreği #hastasıyım #yemek #yufka
#süzmeyoğurtaşkınıarıyor Katılan herkes #süzmeyoğurtaşkınıarıyor
Katılan herkese teşekkür ederiz. O kadar iyiydiniz ki, ölümsüz bir kitapta toplanacak bir listemiz oldu. Böylelikle de bir yarışmanın ilk kez bu kadar çok kazananı var. Bir de Aydan’ın en iyileri var, fotoğrafı yayınlananlar ile Pandemi bir bitsin, buluşmak üzere.
Elleriniz dert görmesin. Başka etkinlikler geliyor :)))
En iyi tarif ve fotoğraf
@80_20bites ÇİKOLATA @istinpolis  NOHUT AŞKI @sedakircali  ÇİLEK @trot_off  KABAK  @sevims_kitchen  YUMURTA @vildanakyol TARÇIN @osgebingol SARMA @denemelou KURU PATLICAN @ozgesiyahli BROKOLİ 
@dilekinmutfagi KAPYA BİBERİ @denemelou YEŞİL ERİK @vildanakyol NOHUT @hidosilkermutfakta MEYVE @kitchen_nook NANE  @sholeninthekitchen TURP @sevims_kitchen PATATES @sedakircali ÇEKİRDEK @cook.book.food YUFKA 
İyi fotoğraflar
@turkishcravings ACI BİBER 
@ozgebayindirphotography BAL 
@plaza.insani.mutfakta MOR HAVUÇ @kitchendeer KÖZLENMİŞ SARIMSAK @bakedbyaylin MEYVE @derinlitatlar TURŞU SUYU @sholeninthekitchen ŞEKER @gamzeceyasam SARIMSAK @mrs.sunlock EKMEK @vildanakyol TAHİN @creative.foodart YULAF
@vildanakyol ÇİKOLATA @pink_apron_kitchen SARIMSAK 
En İyi tarifler
@sunumlar_cf YAĞLAMA @lifestyleguides_ PAZI @plaza.insani.mutfakta MANTAR @sevinjoy  MANTI @foodiefoodbaker  ET @seneminyemekleri TARHANA 
@evdekitarifler TAZE BÖRÜLCE @yemekobur RAKI @happykitchenatelier KURU BİBER @aybilge_mutfak FESLEĞEN @aysegulmutfaktaurla KÖZ BİBER @biricitmutfakta PANCAR @meralkacamer ODUN ATEŞİ @kitchenofkezi SARMA @cook.book.food PIRASA @mutfakbasgani ISPANAK @gulinisanmutfagi SARMA @zeromelsfoodstories MANTI @ayse_gulcubuk  BAKLA @aystahirsoylemez HAVUÇ @lechefprive PİLAV @sedakircali MAKARNA @mrs.sunlock HAVUÇ @ayse_gulcubuk  PANCAR @tatveanlat KEBAP @kahve3801 DÖVME BUĞDAY @gamzemutfakta FRAMBUAZ @ela_ilkgelen PORTAKAL @sevims_kitchen YERELMASI 
HİKAYE ÖZEL ÖDÜLÜ
@her.ogun KARADUT AŞKI
Bugün yine bir ‘pişi’ günüydü, yine Bugün yine bir ‘pişi’ günüydü, yine hava ne kadar soğuk olursa olsun içimiz bu sıcak hamurla sımsıcak olacaktı 🤍
Tüm pişi tarifleri online dergide sizi bekliyor:
@foodonlineaydan sayfa 105
Regaip kandiliniz mübarek olsun 🙏🏻
#pişi #regaipkandili #eniyilerikesfet #tarif #yemek #aydan
İstanbul buzzzz, bu yemek şu an soğuk bir ye İstanbul buzzzz, bu yemek şu an soğuk bir yerlerde olanlara geliyor :)
Limonun ferahlığı, acının ısıtan becerisiyle bir tas sıcacık terbiyeli ıspanaklı etsiz köfte gelsin!
Etsiz olduğu için bir baza ihtiyacımız var, ben bu kez kırmızı fasulye kullandım. Gerisi aynen bildiğiniz gibi, püre edilmiş kırmızı (Meksika) fasulyesi, bir yumurta, bir çay bardağı bulgur, karabiber ve tuz. Ekşili köfteye başka baharat ve soğan koymadığımdan buna da koymadım. İki kase yıkanmış ıspanak da hazırsa birleştirme başlasın!
Bir litre duru su kaynayınca köfteler hop içine, yukarıya çıktırları an terbiyeyi hazırla. Bunun için bir yumurta sarısı, yarım limon ve bir yemek kaşığı un kafi, çırpıp kenarda hazır tut. Ispanağı köftelere ekle, terbiyeyi koy ve birkaç dakika karıştırıp ocaktan al. Missss. Süzme yoğurt ve acı pul biberle servis. Sıcak sıcak… Şifa olsun.
Süzme yoğurt demişken, #süzmeyoğurtaşkınıarıyor kazananlarını Pazar günü canlı yayında açıklayacağım, hadi saati siz belirleyin. Kaçta buluşalım?
#yemek #goodfood #etsizpazartesi #yapyepaylaş
© AYDAN ÜSTKANAT || CREATED BY LIU CREATIVE
Theme by SheShoppes
Site deneyiminizi geliştirmek ve hizmetlerimizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için yasal mevzuata uygun çerezler kullanılır. Siteyi kullanarak bu çerezleri kabul etmiş olursunuz.
TAMAM
Manage consent

Privacy Overview

This website uses cookies to improve your experience while you navigate through the website. Out of these, the cookies that are categorized as necessary are stored on your browser as they are essential for the working of basic functionalities of the website. We also use third-party cookies that help us analyze and understand how you use this website. These cookies will be stored in your browser only with your consent. You also have the option to opt-out of these cookies. But opting out of some of these cookies may affect your browsing experience.
Necessary
Always Enabled

Necessary cookies are absolutely essential for the website to function properly. This category only includes cookies that ensures basic functionalities and security features of the website. These cookies do not store any personal information.

Non-necessary

Any cookies that may not be particularly necessary for the website to function and is used specifically to collect user personal data via analytics, ads, other embedded contents are termed as non-necessary cookies. It is mandatory to procure user consent prior to running these cookies on your website.

  • Basın Materyalleri
  • FoodWorks
  • Instagram